Princeton’dan Harvard’a: Son Verilere Göre Kazanması En Zor 11 üniversite

Bir insanın eğitim gördüğü üniversite, yaşamını önemli şekilde etkileyebilir. Çünkü bu yükseköğrenim kurumları yalnızca akademik veya mesleki eğitim veren yerler olmanın çok ötesinde. Üniversitelerin öğrencilere yeni bakış açıları ve düşünce biçimleri kazandırmak gibi özellikleri de var. Haliyle çeşitli bakımlardan benzerlerinden ayrılan, söz gelimi öğrencilerine hem parlak bir kariyer vadeden ve hem de onların sosyal ve kültürel gelişimine katkı sunan üniversitelere rastlamak mümkün. Doğal olarak bu üniversitelerde eğitim alma fırsatı yakalamak da pek kolay değil. Çünkü akademi dünyasının bu göz alıcı binalarında dolaşabilmek için derslerdeki başarı tek başına yeterli olmuyor. Yüksek notların yanında öğrencilerinden keskin bir zeka veya bazen kabarık bir cüzdan talep eden kurumlar da var. Peki, kazanması en zor üniversiteler hangileri? İşte Princeton’dan Harvard’a dünya kazanmanın en zor olduğu 11 üniversite.

1. Minerva Üniversitesi

Merkezi Amerika Birleşik Devletleri’nin San Francisco şehrinde yer alan Minerva Üniversitesi, kazanmanın en zor olduğu üniversitelerden biri. En azından 2024 yılı itibarıyla. Çünkü kazanması en zor üniversiteler listesinin üyeleri her sene değişiyor. Bu değişimin sebebi ise farklı kriterler veya dönemsel uygulamalar. Peki, Minerva Üniversitesinde eğitim görmek neden zor? Her şeyden önce okulun öğrenci mevcudu son derece düşük. Örneğin 2021 yılında bu üniversiteden yalnızca 400 kişi mezun oldu. Ayrıca okula başvuru yapanların yalnızca yüzde 1’inin kabul edildiğini de hatırlatalım. Minerva Üniversitesi bu politikası sayesinde eğitim kalitesini korumayı ve alanında yetkin öğrenciler yetiştirmeyi başarıyor.

2. Kaliforniya Teknoloji Enstitüsü

Kaliforniya Teknoloji Enstitüsü veya kısa adıyla CalTech de kazanmanın en zor olduğu üniversiteler listesinde yer alıyor. ABD’nin Kaliforniya eyaletine bulunan enstitü, dünyanın en iyi üniversitelerinden biri olarak kabul ediliyor. Bu kıymetli üniversitede eğitim görmek isteyenlerin yalnızca yüzde 4’ü hayallerini gerçekleştirebiliyor. Özellikle fen bilimleri ve mühendislik alanlarında önemli bir cazibe merkezi olan üniversiteye girebilmek için oldukça yüksek bir akademik başarı ortalamasına sahip olmak gerekiyor.

3. Stanford Üniversitesi

Kaliforniya’daki bir diğer önemli kurum olan Stanford Üniversitesi de kazanmanın hayli zor olduğu yerlerden. Özellikle teknoloji konusunda üst düzey bir akademik eğitim imkanı sunan üniversiteye ancak yüzde 4’lük bir dilimin içerisinde olan azınlık kabul ediliyor. Elbette bu öğrencilerin ACT (American College Testing) ve SAT (Scholastic Assessment Testing) isimli akademik seviyede eğitim almayı hedefleyen lise mezunlarının yeteneklerini ölçmeye dayalı sınavlardan yüksek not almaları gerekiyor.

4. Harvard Üniversitesi

ABD’nin Massachusetts eyaletinde bulunan ve ülkenin en eski yükseköğretim kurumlarından biri olan Harvard Üniversitesi de çok sayıda genç dâhinin hayallerini süsleyen bir okul. Köklü geçmişi, kurum kültürü, üst düzey eğitim kalitesi üniversiteyi benzersiz bir kurumu haline getiriyor. Başvuran her 100 öğrenciden ancak 4’ünün kabul edildiği üniversiteye girebilmek için en önemli kriterlerden biri ise elbette akademik başarı.

5. Massachusetts Teknoloji Enstitüsü

Massachusetts Teknoloji Enstitüsü veya kısaca MIT, Massachusetts eyaletinin Cambridge bölgesinde bulunuyor. Okul, genel olarak mühendislik, bilim, teknoloji ve matematik gibi alanlarda döneminin en yaratıcı ve parlak zihinlerini bünyesinde barındırmayı hedefliyor. Bu dikkat çekici üniversite de yüzde 4’lük bir kabul oranına sahip.

6. Columbia Üniversitesi

ABD’nin New York şehrindeki Columbia Üniversitesi, günümüzün en önemli araştırma üniversitelerinden biri olarak adından söz ettiriyor. Tek eğitim döneminde üniversiteye kabul edilen öğrencilerin sayısı nadiren çift hanelere ulaşıyor. Akademik başarı sıralaması, ders notları, makaleler, ders dışı etkinlikler, problem çözme becerisi ve kişisel nitelikler üniversitenin öğrenci seçiminde göz önünde bulundurulan hususlardan bazıları.

7. Princeton Üniversitesi

ABD’deki New Jersey eyaleti sınırları içerisinde yer alan üniversite yüzde 4 gibi hayli düşük kabul oranı ile biliniyor. Bu, en başarılı öğrencilerden bazılarının dahi okula giremeyeceği anlamına geliyor. Öte yandan yüksek puanlar veya dikkat çekici makaleler bu üniversiteye girmek için her zaman yeterli olmuyor. İçerisinde binlerce doların bulunduğu bir banka hesabı da başvurudan önce sahip olmanız gereken şeylerden!

8. Yale Üniversitesi

Amerika Birleşik Devletleri’nin Connecticut eyaletindeki New Haven kentinde bulunan bu özel üniversiteyi kazanmak da hiç kolay değil. Zira üniversitenin öğrenci kabul oranı yalnızca yüzde 5. Pek çok farklı alanda oldukça geniş kaynaklara sahip olan kurum, bu kaynakların en başarılı ve en yetenekli zihinler tarafından kullanılmasına öncelik veriyor.

9. Brown Üniversitesi

1764 yılında kurulan bu vakıf üniversitesi Amerika Birleşik Devletleri’ndeki en prestijli eğitim kurumları arasında yer alıyor. Üniversiteye kabul edilen öğrencilerin yarısından fazlasının, mezun oldukları lisenin birincisi veya ikincisi olması, kurumun yüksek standartlarının en net göstergesi olarak karşımıza çıkıyor.

10. Pensilvanya Üniversitesi

Kazanması en zor üniversiteler listesinin onuncu sırasında Pensilvanya Üniversite var. Başvuru yapan öğrencilerin lisedeki not ortalaması, sınav sonuçları, karakter ve kişisel nitelikleri ve referansları, üniversite yönetimi tarafından “çok önemli” olarak değerlendiriliyor ve sürecin ne şekilde sonuçlanacağını belirliyor.

11. Duke Üniversitesi

Standart notlara sahip bir öğrencinin 1800’lerin ilk yarısında faaliyete geçen Duke Üniversitesine girmesi neredeyse imkansız. Üniversiteye kabul edilmek isteyen adayların olağanüstü akademik yeterliliklere, dikkat çekici makalelere ve kendilerini kalabalık yığınlardan ayıracak özel yeteneklere sahip olmaları gerekiyor.

Kaynak: 1